Symons Konili Kırıcısı

7 Mart 2011 Pazartesi

    
  Aslında oynar milli bir konili kırıcı olmasına rağmen, bazı yapı özellikleri ve kırma işlemlerinde kademe olarak belirli ve önemli bir yer işgal etmesi nedeniyle bu kırıcıdan bahsetmek gereği doğmuştur. “Standart” ve “ short heat” diye iki çeşidi vardır.
         Symons konili kırıcısını, diğer oynar milli kırıcılardan ayıran yapı özellikleri şunlardır
-Kırma zonunun üst kısmını teşkil eden üst koninin çıkış çapı, girişinden daha büyüktür. Buraya kadar açıklanan konili kırıcılar da ise bu durum tersine olup, giriş çapı, çıkıştan daha büyüktür.
-Üst koni yayvandır. Yani yüksekliği alt çapının yaklaşık olarak 1/3’ü kadardır.
-Kırma zonunun alt kısmını oluşturan göbek konisi de üst koni gibi yayvandır.
-Göbeğin salgı genliği, diğer konilere oranla daha büyüktür. Genellikle diğer konili kırıcılarda, salgı genliğinin boğaz açıklığına oranı en çok 1:1 olabildiği halde, bu kırıcıda 5:1 ila 9:1 olabilmektedir. Böylelikle, daha büyük bir salgı ile çalışabilmektedir.
-Ağız açıklığına oranla, ince kırma zonu daha büyüktür. Büyük salgı genliği nedeniyle boğaz kısmı oldukça geniş açılarak, parçaların daha serbest düşmesini sağlar. Kırmayı doğuran sıkıştırma hareketinden sonra, göbek geri çekilirken, sanki parçalar altından aşağı doğru kayar gibi bir hareket yaptığından, parçalar daha kolay düşerler. Bunun sonucu çabuk boşalma sağlanır. Göbeğin süratli hareket etmesi nedeniyle, ince kırma zonunda parçaların en az iki defa sıkışmaları mümkün olmaktadır.
          Symons konili kırıcısının ana yapı unsurları;
-Alt gövde
-Dişli bilezik
-Üst gövde ve besleme olukları
-Göbek ve ana mil
-Mal tevzi (dağıtım) tablası
-Konkav ve göbek astarı
-Eksantrik kovan ve konik dişli
-Gergi yayları
-Kaldırma ve ayar düzeneği
-Tahrik düzeneği
-Yağlama düzeneği olarak sayılabilir.
Alt Gövde: Bir koruyucu ve taşıyıcı görevi yapar. Kırıcı, alt flanştaki deliklerinden geçen cıvatalar yardımıyla temele tutturulur. Silindir şeklinde kıvrılmış yeterli kalınlıktaki saclardan, dökümden veya dökme çelikten imal edilen alt gövdenin üst kenarı, dışa doğru flanşlıdır. Kırma zonundan geçen malzeme, çıkış ağzı çevresince alt gövde içerisine dökülür. Alt gövde, orta yerinde ve göbek milinin geçtiği eksantrik kovan ve konik dişliyi taşıyan bir uzantıya ve buna bağlı yatay tahrik mili ve dişlisini alacak yapıya sahiptir.
Dişli Bilezik: Bilezik flanşı ile gövde flanşına oturur ve iç yüzeyindeki dişler aracılığıyla üst gövde parçası, dış silindirik yüzeyindeki dişlere vidalanır. Alt gövde çevresince sıralanmış gergi cıvataları ve yayları, bileziğin ve dolayısıyla ona vidalanmış üst gövdenin, kırma zonunda doğacak aşırı dirençlerden dolayı yukarı doğru esnemesini sağlar. Üst gövde ile göbek arasına kırılamayacak kadar sert bir malzeme (demir parçası vb.) girmesi halinde, kırıcının zarar görmesi bu şekilde önlenmiş olur. Aşırı yükleme durumlarında da bu esnekliğin yararı olur.
Üst Gövde ve Besleme Olukları: İç yüzeyi kavisli bir konik yüzeyden meydana gelen bu gövde parçasının, dış yüzeyi silindiriktir. Bu silindir üzerindeki dişlerden bileziğe vidalanır. Üst gövde, aynı zamanda, gövde ile birlikte hareket eden mal giriş oluklarını da taşır. Kavisli konik iç yüzey, tek bir parça halinde yapılmış ve bu yüzeye iyice oturan üst astarı (konkav) taşır. Böylece, kırmadan doğacak aşınmalardan gövde korunmuş olur. Konik iç yüzeyin üst giriş çapı, alt çıkış çapına oranla daha küçüktür ve yaklaşık olarak 1/3’ü kadardır. Bu, kırıcının en belli başlı yapı özelliklerinden birisidir. Ayrıca, çapa oranla gövde yüksekliği de küçüktür. Böylece üst koni yayvan görünüşlüdür.
Göbek ve Ana Mil: Ana milin alta uzanan kısmı konik bir yapıda olup, oldukça uzundur. Bu kısım, eksantrik kovandaki konik yuvasına girer. Bunun üzerinde küresel bir yatak yüzeyi bulunan bir parça vardır. Göbek konisi, alt tabanındaki küresel şekliyle bu yatağa oturur. Milin ortasındaki en geniş çaplı kısma geçen göbek konisi, dış yüzeyinde, şekline tam olarak uyan ve tek parça halinde yapılmış konik göbek astarını taşır. Koninin tabanında, hareketli ve dolayısıyla yağ devri içinde bulunan kısımlara ince parça ve toz girmesini engelleyen bir düzenek vardır. Milin üst uzantısına mal tevzi (dağıtım) tablasını taşıyan parça oturtulmuştur. Göbeğin salgı hareketi ile üst uçtaki tevzi tablası da bir salgı hareketi yaptığından, üstüne dökülen malzemeyi, dağıtarak kırma zonuna verir.
Konkav ve Göbek Astarı: Üst gövdenin iç konik yüzeyine tam olarak oturacak şekilde tek bir parçadan yapılan üst astar (konkav), astarın dış yüzeyindeki çıkıntılardan üst gövde parçasına asılı durumdadır. Bazı tiplerde, astarın iri kırma zonuna gelen üst bölümü, halka şeklinde dişlendirilmiştir. Göbek astarı, göbek konisi üzerine tam olarak oturacak şekilde tek bir parçadan yapılmış konik bir astar olup, mile vidalana uygun şekilli bir somun ile üst ucunda sıkılarak göbek konisine doğru bastırılır. Alt ve üst gövdenin malzeme ile temas eden kısımlarını ve besleme oluklarını aşınmaya karşı korumak için uygun şekilde astarlar konulmuştur.
Eksantrik Kovan ve Konik Dişli: Bu kırıcıda, eksantrik kovan ve konik dişli yapısı diğerlerinden farklıdır.
-Konik dişli eksantrik kovanın üst ucuna (diğerlerinde alt ucuna ) bağlıdır.
-Göbek milinin ana uzantısı konik olduğundan, kovandaki yuvası da buna göre konik yapışmıştır.
-Kovan, alt ucunda dayama yataklar üzerine oturmaktadır.
-Göbeğin bütün yükü alt gövdeyle irtibatlı küresel yatak tarafından taşınır ve salgı sırasında bu yatak üzerinde oynar.
Gergi Yayları: Aşırı bir yük binmesi halinde (kırma zonuna kırılamayacak sertlikte bir parça girmesi ve aşırı yükleme gibi) kırıcını zarar görmesini önlemek amacıyla üst gövdeye esneklik veren yayların bulunuşu, bu kırıcının diğer bir özelliğidir. Gövdenin çevresi boyunca ve eşit aralıklarla yerleştirilmiş çok sayıda yay ve çubuklar bu esnekliği sağlamaya yarar. Normal çalışma süresince germeye çalışan bu yaylar,, dişli bileziği ve buna vidalanmış üst gövde parçasını, alt gövde üst flanşına baskılı durumda tutarlar. Kırma zonunda aşırı bir yük halinde, göbek hareketiyle üst gövde yukarı doğru zorlanacağından, buna bağlı dişli bilezik de yukarı doğru zorlanmış olur. Gergi çubukları ve yayların verdiği esneklikle koniler arası yeteri kadar açılır. Yük normale döndüğünde, gergi yaylarından dolayı koniler eski halini alır.
Kaldırma ve Ayar Düzeneği: Dişli bileziğin çevresi üzerine yerleştirilen bir cırcır düzeneğinin, düşey eksen etrafında çalışan silindir gövdesine sarılan bir halatın diğer ucu, üst gövdede uygun bir yere bağlanır. Cırcır kolunu uygun yönde hareket ettirmekle, silindire sarılan halat, üst gövde parçasını, halat ucunun çekiş yönüne göre dişli bileziğe sıkar veya gevşetir. Bir yönde çekişle sıkılan üst gövde, halat ucunu gövdenin karşı kısmında bir yara bağlamak ve cırcırı çalıştırmakla gevşeltilmiş olur. Böylece, kırıcı yüzeylerin birbirlerine yaklaştırılıp uzaklaştırılmaları sağlanmış olur. Ayar işlemine başlamadan önce, üst gövde tespit cıvataları gevşetilmeli ve ayar bittikten sonra iyice sıkılmalıdır. Bu ayar, astar aşınmalarına ve belli sınırlar içerisinde boğaz açıklığını ayarlamak için yapılır.
Tahrik Düzeneği: Diğer konili kırıcılarda olduğu gibi, yatay bir eksendeki dönüş hareketini konik dişliler ve eksantrik kovan yoluyla düşey eksenli bir salgı hareketine çevirecek şekildedir. Kırıcı kasnağı ve motor kasnağı arasındaki redüksiyon yeterli olmaktadır.
Yağlama Düzeneği: Bu kırıcıda, ana milin üst ucu serbest olduğundan sadece orta küresel yatak ve daha alttaki hareketli yüzeylerin yağlanması söz konusudur. Buralarda iyi bir yağlama, kırıcı çalışması yönünden büyük önem taşır. Yatay tahrik milinden hareket alan yağ pompası veya ayrı bir pompadan yağ devri sağlanabilir.
Kırıcının Tanımlanması ve Kırmada Yeri: Bu tip kırıcılar, kırma zonu çıkış çapı ile tanımlanır. Yapı özellikleri yönünden orta kademe kırıcı olarak kullanıma elverişlidir.
Kırıcıya Giren ve Çıkan Malzeme Özellikleri: Çıkış açıklığından ince malzemeyi ayırarak, iri kısmını kırıcıya beslemekle tıkanmalar ve dolayısıyla kırmadaki aksamalar önlenebilir. Giren malzemede en büyük boyut öyle olmalıdır ki, parça boyutunun 1 veya 2 katı kadar bir mesafe koniler arasına girdikten sonra kavranabilmelidir. Kırıcı, ağzı dolu halde de çalıştırılabilir. Çıkan malzemede, çıkış açıklığının 1,5 ila 3 katı boyutunda parçalara rastlanabilir. Ortalaması 2,2 olarak kabul edilebilir. Çıkış açıklığından büyük parça oranı ise %15 ila %20 arasında değişir.
Kapasite: Kırıcı boyutu büyüdükçe, çıkış açıklığına karşı kapasite artışı hızı yükselir. Çıkış açıklığını büyütmekle de kapasite artar. Kırıcı ağırlığının her bir tonu başına düşen saatlik kapasite bir karşılaştırma unsuru olarak alınacak olursa, bu kırıcı Blake tipine göre 3, diğer konili kırıcılara göre 2 kat daha fazla kapasite verir. Başka bir deyişle, daha hafif bir kırıcı ile daha fazla malzeme kırmak mümkündür.

   

Konili Kırıcılar

6 Mart 2011 Pazar

           Kırma işlemi, konik yüzeyler arasında yapıldığından kırıcı da “konili kırıcı” diye adlandırılmaktadır. Gerek boyut gerekse gerekse yapı yönünden, günümüzde çok değişik şekillerine rastlanmaktadır. Genel olarak “oynar milli” ve “sabit milli” olmak üzere iki ana tipi vardır.
A-Oynar Milli Konili Kırıcı: Ana milin alt uzantısı ve milin taşınma şekillerine göre uzun veya kısa milli, köprüden asmalı veya alttan dayama yataklı olabilir. Dayama yatağa ek olarak hidrolik kaldırma düzeneği de bulunabilir. Kırıcının ana yapı unsurları şunlardır;
-Gövde (alt ve üst)
-Ağız bileziği ve köprü
-Göbek ve ana mil
-Eksantrik kovan ve konik dişli
-Tahrik düzeneği
-Konkavlar ve göbek astarları
-Kırılmış mal oluğu
-Ayar düzeneği
-Yağlama düzeneği
 Gövde Yapısı: Gövde, alt ve üst olmak üzere iki bölümden oluşur. Üst bölümün iç yüzeyi konkavlarla kaplıdır. Tersine dönmüş bir kesik koni şeklindedir. Kırıcının büyüklüğüne göre, yatay ve düşey kuşaklarla güçlendirilmiştir. Dökümden veya dökme çelikten imal edilir. Çok büyük kırıcılarda, parçalı olarak yapılır ve parçalar kuvvetli ve kalın cıvatalarla birbirine eklenerek gövde meydana getirilir. Gövdenin alt bölümü, bir koruyucu ve taşıyıcı durumundadır. Kırıcının temele tutturulduğu cıvatalar, burada bulunan deliklerden geçirilir. Milin alt uzanımının içine girdiği orta kısmında eksantrik kovan ve konik dişlinin yerleştirilmesine elverişli bir yapısı vardır. Bu kısım, ana tahrik kasnağı ve mil (pinyon mili) yatağını da taşır. Üst bölme gibi, kırıcının büyüklüğüne bağlı olarak düşey ve yatay kuşaklarla güçlendirilmiş olabilir. Kırılan malın kırıcı dışına çıkmasına uygun bir oluk yapısı da bu kısmın bir parçasıdır. Gövdenin alt ve üst bölümleri, karşılıklı flanşlarından geçen cıvatalarla birbirine bağlanır.
Ağız Bileziği ve Köprü: Gövdenin üst ucu, bir ağız bileziği ile çevrilmiştir. Bilezik, göbeğin üst ucunun geçmesine uygun olan köprüyü de taşır. Malzeme kırıcıya gövde üst ağzından beslendiği için, ağız plakası bir aşınma plakası (astar) ile kaplıdır. Ağız ve köprü tekparça (yekpare) halinde yapılmış olabilir. Köprünün, giriş ağzını mümkün olduğunca az kapatması kırıcı tıkanmaları yönünden önemli olduğundan, yukarı doğru kavisli ve iki yada üç ayaklı şekildedir. Ayakların üstü, darbe ve aşınmalara karşı koruyucu plakalarla (astar) kaplıdır. Ağız bileziği astarı ve köprü ayak astarları, genellikle konkavlarla aynı malzemeden yapılır. Ayakların ortasında, yumurta şeklindeki kısım, göbek mili üst ucunun gireceği bir yapıya sahiptir. Eğer ana mil köprüden asılan tipte ise, bu kısımda ona göre bir yapı vardır. Eksantrik hareketle, mil devamlı bir salgı yapmakta olduğundan, burada küresel bir yatak yapısı göze çarpar. Aynı zamanda, aşınmaları karşılamak ve boğaz açıklığını ayarlamak için göbeğin yukarı doğru çekilmesini sağlayan bir ayar düzeneği de yine bu kısımda yer alır.
Göbek ve Ana Mil: Ana mil, dövme çelikten ve kırma hareketinden doğacak kuvvet ve şoklara dayanıklı boyuttadır. Ortası daha şişkin, iki uca doğru daha ince çaplıdır. Üst uçtan köprü ortasındaki yuvaya, alt uçtan alt gövdedeki eksantrik kovana geçer. Göbeğin kırıcı zonuna gelen kısmı, altı geniş üstü dar çaplı bir koni şeklindedir. Bu konik kısma geçen ikinci bir konik parça, üst yüzeyinde konik göbek astarlarını taşır. Göbek hareketi, eksantrik bir salgı olduğundan, göbekle alt gövde arasında iyi bir keçeleme zorunluluğu vardır. Kırma işleminden çıkacak ince parça ve tozların bir yağ devri içerisinde bulunan hareketli parçalara zarar vermesini önlemek için böyle bir keçe çok önemlidir.
Eksantrik Kovan ve Konik Dişli: Yatay eksenli bir dönüş hareketini, düşey eksenli eksantrik bir salgı halinde göbeğe ulaştırmak için, ana tahrik mili (pinyon) ucundaki konik dişli ile irtibatlı ve düşey konumda eksantrik bir kovan ve alt ucunda konik bir dişli bulunan bir parçadan ibarettir. Ana milin silindirik alt uzantısı, eksantrik kovanın içindeki yuvaya geçer.
 Tahrik Düzeneği: Yatay eksenli tahrik mili, bir ucunda konik tahrik dişlisini, diğer ucunda ana tahrik kasnağını taşır. Tahrik kasnağı üzerine, V kayışlarına göre kanallar açılmıştır. Motor tahrik kasnağı ile kırıcı kasnağı arasındaki oran, kırıcı için gerekli devir sayısını elde etmeye yeterli olup, ayrıca bir redüktöre gerek kalmaz.
Konkavlar ve Göbek Astarları: Göbek ile üst gövde iç yüzeyi arasında kalan bölme kırma zonunu oluşturduğundan, kırmadan dolayı gövde aşınmasını önlemek amacıyla, iç yüzey konkav denilen astarlarla kaplıdır. Yapılacak işe ve kırılacak malzemenin özelliklerine bağlı olarak konkavların yapımında çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Döküm ve manganezli çelikten imal edilirler. Kırıcı büyüklüğüne bağlı olarak konkavlar tek bir parça veya düşey ve yatay dilimlere ayrılmış şekillerde yapılabilir. Bazı hallerde, aşınmanın az olduğu üst parçalar döküm, alt parçalar ise manganezli çelikten yapılmış olabilir. Göbek astarları da konkavlarda olduğu gibi parçalı yapılabilir. Ancak bu parçalar, yatay kesitlere ayrılmış konik halkalar şeklindedir. Bazı kırıcılarda, göbek astarlarının yüzeylerinde düşey yönde yivli bir yapıya rastlanabilir. Astarların yüzeylere tutturulmasında uygun yapıda girinti ve çıkıntılardan yararlanıldığı gibi, astar ile taşıyıcı gövde arasına sert çinko akıtmakla tam bir bağlantı sağlanmış olur. Göbek astarları, göbeğin konik kısmına tam olarak oturacak şekilde yapılır. Astar geçirildikten sonra, üst taraftan bir somunla, ana mil üzerindeki yivlere sıkılır. Göbek astar ve konkav yapıları, düz ya da kavisli yüzeyli olabilir. Kavisli şekilde olanlara “çan tipi” astarlar da denilmektedir. Düz tiplerde kavrama açısı sabit olmakla beraber, çan tipi astarlarda-aynen çeneli kırıcıdaki kavisli çene plakalarında olduğu gibi- kavrama açısı, ağızdan boğaza doğru değişebilir. Parçalı astar yapısı, aşınmanın az olduğu seviyede daha seyrek, çok olduğu yerlerde daha sık astar değişimini mümkün kılar. Böylece, sadece bir kısmın fazla aşınması nedeniyle bütün astarları değiştirmek zorunluluğu önlenmiş olur. Bu yapı aynı zamanda, kırıcı boğaz açıklığı ayarında da kolaylık sağlar. Konkavlardan sadece alt kısımdakileri değiştirmekle, boğaz açıklığı bir nebze de olsa ayarlanmış olur.
Kırılmış Mal Oluğu: Konkavların çevresi boyunca, gövdenin alt bölümüne akan kırılmış malın kırıcıdan alınmasında iki farklı yol takip edilmektedir. Alt gövdede bulunan yeterince eğimli bir yüzey üzerinden kayan kırılmış malzeme, kırıcı dışına uzanan bir oluktan alınabilir. Bazı büyük kırıcılarda, tek bir çıkış oluğu yerine, karşılıklı olarak konmuş iki çıkış oluğu bulunabilir. Malzemenin ıslak ve kaymasının zor olduğu durumlarda, çıkış oluğunun tıkanabileceği ve böylelikle kırma işleminin aksayabileceği unutulmamalıdır. Çift oluk kullanılması halinde, alt gövde yüksekliği azalır ve dolayısıyla kırıcı boyu ve kırıcı mil boyuda daha küçülmüş olur. Buna karşılık, iki ayrı oluktan mal alınması gerekebileceği unutulmamalıdır. Bazı kırıcılarda ise ayrıca bir mal çıkış oluğu bulunmaz. Kırılan malzeme, çevre boyunca alt gövdeye iner ve oradan da kırıcıyı terk eder. Bu yapı şeklinde temelden itibaren kırıcı boyu mümkün minimum yükseklikte tutulabildiğinden, ana mil boyu da minimuma indirilmiş olur. Kırılmış malzeme, buradan konveyör bant v.b. şekilde alınarak sonraki aşamaya gönderilir.
 Ayar Düzeneği: Konili kırıcılarda boğaz (çıkış) açıklığı ayarı, göbeği konkavlara doğru kaldırmak veya indirmekle yapılır. Bu ayar, aşınmaları karşılayabilecek yeterlikte olup, ciddi boğaz açıklığı ayarı için konkavların değiştirilmesi gerekir. Kırıcının yapısına göre, göbek kaldırma hareketi mekanik veya hidrolik olabilir. Mekanik kaldırmada, ana milin üst ucundaki tablalı somunun tablasına yerleştirilmiş ayar cıvatalarını sıkmak veya gevşetmek yoluyla göbekte gereken ayar yapılmış olur. Hidrolik ayar tiplerinde, göbek bütünü ile bir dayama yatak tarafından taşınır ve bu yatağın altındaki pistona basınçlı yağ beslemek veya yağı boşaltmak suretiyle gerekli ayar yapılır.
Yağlama Düzeneği: Bu tip kırıcılar için yağlama, büyük önem taşır. Yağ pompası ya ana milin alt ucunda bağlı veya kırıcıdan ayrıdır. Yağ tankından, yağ pompası vasıtasıyla alınan yağ, kırıcının tepesinde, pompa tesirinden kurtularak aşağıya doğru sızar. Sızma sırasında yağlama işini gören yağ, tekrar yağ tankına döner.
Kırma Hareketi: Konik kırıcının yapısına göre göbek alt ucunun girdiği eksantrik yuvasında ve üst ucunun girdiği köprü ortasındaki yuvasında kendi ekseni etrafında serbestçe dönebilecek durumdadır. Konik tahrik dişlisinden eksantrik kovan tahrik dişlisine gelen dönüş hareketi, eksantrik kovanın içindeki yuvaya geçmiş ana milin alt ucunda eksantrik bir salgı doğurur. Bu salgı, göbeğin daha yukarı seviyelerine çıkıldıkça, genlik yönünden küçülür. Böylece, kırıcı ağzında küçük, boğazına doğru daha büyük bir salgı genliği elde edilmiş olur. Göbek, salgı sırasında, bir tarafından konkavlara doğru yaklaşırken, bu kenarın çap olarak karşısında bulunan kenarından konkavlardan uzaklaşır. Hareketin her anında, konkavlara doğru bir yaklaşma ve karşılığında konkavlardan uzaklaşma söz konusudur. Yaklaşan kısımda kırma, uzaklaşan kısım da ise –boğazın açılması nedeniyle- boşalma olur. Konili kırıcılarda kırma ve boşalma sürekli işlemlerdir. Bu yönden, çeneli kırıcılara nazaran daha dengeli bir hareket yapısına sahiptirler. Açıklanan hareket özelliği, bu tip kırıcıyı, en büyük parçaya en küçük, en küçük parçaya en büyük hareket yapan kırıcılar sınıfına sokar.
Kırma Zonu: Konkavlar ile göbek arasında kalan bölgeye “kırma zonu” denir. Konkavların ve göbeğin konik yapıları nedeniyle bu zon da iki koni arasında kalan bir boşluk şeklindedir. Kırıcının ağız açıklığı, kavrama açısı ve boğaz açıklığı çeneli kırıcılarda olduğu gibi açıklanabilir. Kırıcı, giriş ağzındaki konkav ve göbek çapları ile tanımlanır. Konili kırıcılarda kavrama açısı 210-240 arasındadır. Büyük kırıcılarda ve kavisli yapı kullanıldıktan sonra 270-300 ye kadar çıkabildiğine rastlanabilir.
        Kırıcıya verilecek en büyük parça boyutu, çeneli kırıcılarda belirtildiği gibi, ağız açıklığının %80-90’ı kadardır.
Oynar milli hidrolik konili kırıcı
 Kırıcı Ayarları
 1-Boğaz Açıklığı Ayarı: Yapıya göre, ya ayar cıvataları veya hidrolik sistemle göbeği konkavlara doğru kaldırıp indirmekle yapılır. Bu ayar, sınırlı olup, aşınmaları karşılayacak yeterliktedir. Daha ciddi ayarlar için konkavların değiştirilmesi gerekir.
2-Salgı Genliği: Konili kırıcılarda, çenelilere kıyasla daha düşük genlikte salgı kullanılır. Salgı genliği ayarı, eksantrik kovanı değiştirmekle mümkündür. Büyüklerde, küçüklere kıyasla daha büyük salgı genlikleri kullanılır. Ayrıca kırılacak malzeme yumuşak ise büyük, sert ve kırılgan ise küçük genlikler kullanılır
 3-Hız: Çok değişiktir. Çenelilere oranla hız artışı ile daha az şok ve vibrasyon artışı olur ve tıkanma eğilimi önlenebilir. Hız, salgı genliği, küçültme oranı, kapasite ve güç sarfı birbirleri ile yakından ilgilidir. Küçük kırıcılarda 700 d/d’ya ulaşan hız, büyüklerde 175 d/d’ya kadar düşebilir. Konili kırıcılar, çenelilere oranla daha yüksek hızlarda çalıştırılabilirler. Hız ayarı, motor ve kırıcı kasnak oranları ile yapılır. Hız artımı, güç artımını da gerektirir. Bu kırıcılar, boş iken tam yükün yaklaşık % 30’unu çekerler. Bu oran çeneli kırıcılardan daha düşüktür.
Boyut Küçültme Oranı (BKO): Boyut küçültme oranının 3-11 arasında değişebildiği, ortalama değerin 6 civarında olduğu ve daha çoğunlukta 6-9 arasında bir boyut küçültme oranı ile çalıştırıldıkları endüstriyel uygulamalardan bilinmektedir.
Kapasite: Çeneli kırıcılarda bahsedildiği gibi, kırıcı kapasitesi cevhere, kırıcı yapısına ve tesis dizaynına bağlı birçok değişkenden etkilenmektedir. Kırıcıların teorik kapasiteleri, kırıcıyı üreten firmaların kataloglarından ve bu kataloglardaki kapasite grafiklerinden öğrenilebilir. Kırıcı seçimi yaparken, teorik kapasitenin, işletme kapasitesinden fazla seçilmesi yararlı olacaktır.

B-Sabit Milli Konik Kırıcı: Bu tip kırıcının özelliği, göbeğin geçtiği ana milin sabit oluşu ve göbeğin bu sabit mil etrafında eksantrik bir salgı yapışıdır. Salgının genliği, göbeğin çeşitli seviyelerinde hep aynı kalmaktadır.
        Kırıcının ana yapı unsurları
-Gövde
-Ağız bileziği ve köprü
-Göbek ve ana mil
-Eksantrik kovan ve konik dişli
-Flanşlı kovan
-Tahrik tertibatı
-Konkavlar ve astarlar
-Ayar düzeneği
-Yağlama düzeneği
Şeklinde özetlenebilir. “Oynar milli konik kırıcılar” konusunda gövde, ağız bileziği ve köprü, konkavlar ve astarlar gibi aksama ait yapı ve malzeme özellikleri hakkında bilgi verildiği için burada ayrıca tekrar edilmeyecek, sadece farklı olan bölümlerden bahsedilecektir.
Göbek ve Ana Mil: Uçları konikleştirilmiş ve sıkmayı sağlamak amacıyla dişler açılmış, kalın çaplı ve cıvatayı andıran ana mil, kırma sırasında hiçbir hareket yapmaz. Üst ucu, köprü ortasındaki yuvasına geçtikten sonra, konik kısmında bu konikliğe uyar bir parça bulunur ve bu parça en üstteki pul ve çift somunla, hareket etmeyecek şekilde iyice sıkıştırılır. Gövde alt kısmındaki yuvaya giren alt ucunda da aynı şekilde bir düzenek vardır. Böylece mil, sanki kırıcının ekseninden geçen ve alt ve üst uçlarından iyice sıkıştırılmış bir cıvatayı andırır. Uç kısımları dışındaki orta bölmesinde milin tamamen silindirik olan kısmına eksantrik kovan geçer. Bunun üzerine de sıra ile tablalı kovan ve göbek konisi geçer. Tablalı kovan, tabla alt yüzeyi boyunca gövdedeki düz bir yüzey üzerine oturur ve salgı sırasında bu yüzey üzerinde kayar. Bu nedenle, bu iki yüzey arasında yağlama vardır. Tabla üst yüzeyine, uygun aralıkla konulmuş ayar cıvatalarının başları dayanır. Bu cıvataları sıkmak veya gevşetmekle göbek konisi konkavlara doğru kaldırılıp indirilebilir.
          Yatay tahrik milinin üzerine yerleştirilen bir konik dişli, yağ pompasını çalıştıran mile bağlı konik dişli ile irtibatlıdır. Böylece, kırıcı çalıştığı zaman, yağ pompası da çalışmış olur. Yağ devri ayrı olarak da yapılabilir. Yatay milin iç ucundaki konik dişli, eksantrik kovan alt ucundaki konik dişli ile irtibatlıdır. Böylece yatay eksendeki bir dönüş hareketi, düşey eksende bir dönüşe ve bu da eksantrik kovan yoluyla göbeğe eksantrik salgı halinde ulaşır. Motor ve kırıcı kasnakları arasındaki oran, kırıcı için yeterli redüksiyonu sağlar. İyi bir yağlama ve toza karşı korunma, bu kırıcılar için de büyük önem taşımaktadır.
Kırma Hareketi: Diğer konili kırıcılardan esas farkı, kırmayı doğuran harekettedir. Bu hareket göbek boyunca genlik olarak sabit kaldığından, büyük ve küçük parçalara eşit genlikte bir hareket yapan tiptendir. Hareketin kalan özellikleri, diğer konili kırıcılardaki gibi süreklilik gösteren tiptendir.
 Kırıcı Ayarları
1-Boğaz Açıklığı Ayarı: Flanşlı kovan flanşına basan ayar cıvataları sıkılıp gevşetilerek, göbek konkavlara doğru kaldırılıp indirilerek boğaz açıklığı ayarı yapılabilir. Bu ayar ancak aşınmaları karşılayacak kadardır. Ciddi ayarlar için konkavların değiştirilmesi gerekir.
2- Salgı Genliği Ayarı: Eksantrik kovanı değiştirmekle mümkün olmaktadır. Büyük kırıcılarda, küçüklere kıyasla daha büyük salgı genliği kullanılır.
3-Hız: Oynar milli konili kırıcılarda olduğu gibi, motor kasnağı ve kırıcı tahrik kasnağının çap oranlarına bağlıdır. Bu oran değiştirilerek, hız da değiştirilebilir. Hız arttıkça gerekli güç de artar.

Kırma

3 Mart 2011 Perşembe

Elle Kırma

İlkel çağlardan beri uygulanagelmekte olan elle kırma,insan gücüne dayandığından,bu gücün bol ve ucuz olduğu ve kırılacak cevher miktarının mekenik bir aracı kullamayı ekonomik kılmayacak kadar az olduğu yerlerde uygulanır.Genellikle pahalı ve kapasitesi sınırlıdır.Görerek ve düşünerek uygulamaya olanak sağlaması ve az ince vermesi,diğer kırma yöntemlerine oranla üstünlüklerini oluşturur.
Küçük bir tesiste kırıcı öncesi ızgara üzerinde kalan az miktardaki iri parçaları elle kırmak gibi bir triyaj öncesi elle kırma,bazı durumlarda kaçınılmazdır.
Elle kırmada varyoz,tokmak,çekiç ve havan gibi değişik şekil ve yapıda el aletleri kullanılır.Aletin şekil ve yapısını ve ağırlığını amaca ve aleti kullanacak işçinin gücüne uygun seçmekle iş verimi artırılmış olur.


Mekanik Araçlarla Kırma

Kırma işlemlerinde çok çeşitli şekil,yapı ve boyutlarda mekanik araçlar kullanılmaktadır.Kullanılan araca KIRICI veya KONKASÖR adı verilir.Mekanik olarak üretilen güç,kırıcı yapısına bağlı olarak bir basınç,darbe veya kesme kuvvetine dönüşmekte,bu kuvvetlere maruz kalanparçalar bölünerek daha küçük parçalara ayrılmaktadır.Kırılacak parçanın boyutları,kırıcı boyutlarını dolaylı olarak etkilemektedir.Kırıcı seçiminde,her şeyden önce kırıcıya girecek en büyük parçanın belirlenmesi gerekir. Her kırıcının,parçaların içine girdiği bir ağız kısmı,kırmanın yapıldığı kırma zonu ve kırılan parçaların kırıcıdan çıktığı çıkış kısmı vardır. Kırıcı ağız boyutlarının ,içine girecek parçaların büyüklüğüne bağlı bir alt değeri olacağı bilinir. Kırıcı çıkış boyutları ise kırılmış malzeme boyutunu etkileyecektir.Diğer yandan,kırıcı araçtan belirli bir miktar malzemenin belirli sürede geçmesi söz konusudur.O halde,çeşitli araçlar içerisinden ve çeşitli boyutlardaki kırıcılardan hangilerinin uygun olacağını belirlemek,bir yandan bu kırıcıya girecek en büyük parça boyutuna ,istenen küçültme oranına ve kırma kapasitesine,diğer yandan kırılacak malzemenin özelliklerine uygun kırıcı tipine bağlı olacaktır.

Kırıcılar, yapı özelliklerine göre veya kırmayı doğuran hareketin cinsine göre sınıflandırılır.

Yapı özelliklerine göre: Çeneli, milli veya dönen,konili,jiratör,merdaneli,çekiçli,kazmalı kırıcılar ve tokmaklar.
Kırmayı doğuran hareketin cinsine göre:En küçük parçaya en küçük hareketi yapan kırıcılar,küçük veya büyük parçalara aynı hareketi yapan kırıcılar,en büyük parçaya en üçük hareketi yapan kırıcılar diye sınıflandırılırlar.Biz,yapıya göre sınıflandırmayı takip edeceğiz ve yeri geldikçe hareket özelliklerinden de bahsedeceğiz.

Çeneli Kırıcılar


titreşimli besleyici-çeneli kırıcı
İsminden de anlaşılacağı gibi kırma cihazının çene diya adlandırılan parçaları arasında yapılmaktadır. Bu çenelerden genellikle birisi gövdeye sabit bir şekilde bağlı olup diğeri hareketlidir. Mekanik gücü hareketli çeneye ileten düzeneğin yapı özelliğine bağlı olarak
-çift istinat kollu
-tek istinat kollu
-boğazdan mafsallı olmak üzere üç tipi vardır. Mekanizma yapısı,kırma hareketini etkilemektedir.

Çift İstinat Kollu Çeneli Kırıcı: Kırıcının ana yapı unsurları
-gövde
-sabit çene
-oynar çene
-ön ve arka istinat kolları
-eksantrik kolu
-çıkış açıklığı ayar mekanizması
-gergi çubuğu ve yayı (veya kauçuk takozu)
-eksantrik mil
-oynar çene mili
-volanlar ve ağırlıklar
-çene plakaları ve yan plakalar

Kırıcının bütün parçalarını bir arada tutmaya yarayan gövdenin bir kenarı, sabit çeneyi oluşturur. Oynar çene, üst ucunda bir mil ve bu mile bağlı yataklarla donatılmış olup, gövdenin üst yanına bu mil ve yataklar yolu ile sabitlenir. Oynar çene, mil etrafında bir salgı hareketi yapacak durumdadır. Gövde üst kenarındaki karşılıklı iki yatak içerisinden geçen eksantrik mil orta yerinde eksantrik kolun üst ucundaki kovana geçmektedir.Milin dönüşü ile birlikte kovan eksantrik bir hareket yapar. Ön istinat kolunun bir ucu oynar çenenin, diğer ucu ise eksantrik kolun alt ucundaki yuvalara, arka kol ise bir ucundan eksantrik kolun ucundaki, diğer ucundan ayar düzeneğindeki yuvaya bağlıdır. Gergi çubuğu ve yayı ile kırıcının hareket eden parçalarının birbirlerinden ayrılmaması sağlanır. Eksantrik kol, iki ucunda büyükçe birer volan taşır. Kırıcının tahriki, düz veya trapez kayışlarla bu volanlardan yapılır. Trapez (V kayışı) kayış kullanılması durumunda, volanlardan bir tanesi bunları alacak şekilde yivlendirilmiştir. (V kayışlarının oturacağı genişlik ve derinlikte kanallar açılmıştır). Tahrikin yapılacağı yere göre yivli (kanallı) volanla yivsiz volan yer değiştirilebilir. Kırma sırasında malzemenin aşındırıcı etkisinden çeneleri ve gövdeyi koruyabilmek amacı ile kırmanın olduğu bölümlerde çeneler ve yanlar, aşınma plakaları ile donatılmıştır.

Gövde: Kırıcının bütün parçalarını bir arada tutmaya yarayan gövdenin kırma hareketi sırasında doğacak bütün kuvvetlere ve şoklara dayanabilir yapıda olması gerekir. Yerine ve yapacağı işe göre, dökümden, dökme çelikten veya yeteri kadar kalın ve dayanıklı çelik plakaların kaynakla birleştirilmesi ile imal edilir. Kırma sırasında büyük kuvvetlerin ve şokların doğacağı göz önüne alınarak gövde dış kısmında yatay ve düşey kuşaklarla desteklenerek daha dayanıklı bir yapı elde edilmiş olur. Kırıcının temellere sabitlenmesi, gövde üzerinde bulunan sabitleme deliklerinden ankreaj cıvatalarına bağlanmasıyla sağlanır. Kırıcının büyüklüğü, gövde yapısında bazı ek önlemlerin alınmasını gerektirebilir. Tek parça yerine yerine, birkaç parçanın bir araya getirilip, cıvatalarla bağlanmasıyla meydana gelen gövde yapılarına da rastlanabilinir.

Sabit Çene: Gövdenin bir yanı sabit çene olarak kullanılır. Düz bir çene plakasının yerleştirilmesine elverişli yapıdadır. Kırıcı yapı ve büyüklüğüne bağlı olarak, çene plakasının sabit çeneye montajında değişik sistemler kullanılmaktadır.

Oynar Çene: Üst ucunda milin geçebileceği bir kovan bulunur. Bu kovanın altına doğru uzanan düz parça, sabit çenede olduğu gibi bir çene plakasının yerleştirilmesine elverişli yapıdadır. Kırmayı doğuran hareket, istinat kolları vasıtasıyla bu çeneye ve buradan da kırılacak parçalara geçtiğinden, oynar çenenin yapısı da aynen sabit çenede olduğu gibi kırmadan doğacak kuvvet, titreşim ve şoklara dayanıklı olmalıdır. Kırıcının büyüklüğüne bağlı olarak yatay ve düşey kuşaklarla takviye edilmiş olabilir. Kırılacak malzemeye bağlı olarak döküm veya dökme çelikten, yeteri kadar kalınlıktaki plakaların kaynakla birleştirilmesi ile yapılır. Alt ucuna yakın ve arka tarafında ön istinat kolunun girebileceği yapıda bir yatak bulunur. En alt kısmında, gergi çubuğunun baş kısmının bağlandığı bir aparat bulunur.
Çene ve Yan Plakalar: Kırma esnasında çenelerin ve gövdenin aşınmalara karşı korunması için, kırma zonu çene plakaları ve yan plakalarla kaplanmıştır. Aşınmanın çok olduğu durumlarda, bu plakaların yapıldığı malzemenin de uygun özelliklerde seçilmesi gerekir. Plakaların aynı zamanda şok tesirlerine karşı da dayanıklı olmaları gerekir. Çoğunlukla, manganezli çelik alaşımlarda yapılmış plakalar kullanılır. Yan plakalar üçgen şeklinde ve düz levhalar halindedir. Çene plakaları ise çeşitli şekillerde yapılabilir. Düz veya konkav olabildikleri gibi yüzeylerinde girinti ve çıkıntılar (dişler) da bulunabilir. Çene plakaları üzerinde bulunan diş sayıları, kırma boyutunu az da olsa etkiler.
Kırıcı yapısı ve hareket şekli nedeniyle plakalarda aşınma, değişik seviyelerde değişiklikler gösterir. En fazla aşınma boğazda (çıkış ağzında) meydana gelir. Boğazdaki aşınma nedeniyle, boğaz açıklığı –dolayısıyla kırma boyutu- büyür. Plakaların uzun süre kullanılması, ekonomik olarak kırma maliyetlerini azaltacağından büyük önem taşır. Bu nedenle, kullanılacak plakaların alt-üst edilebilir olması ekonomikliği arttırır. Büyük kırıcılarda tek bir plaka terine, yatay parçalar halinde plakalar kullanılmakla boğazdaki aşınma nedeniyle bütün plakayı değiştirme zorunluluğu ortadan kalkar. Kırıcı boyutları büyüdükçe, çene plakalarının ağırlığının da arttığı unutulmamalıdır.
Çene plakalarının çenelere montajında değişik teknikler uygulanır. En çok kullanılan, geçme ve baskı parçası aracılığıyla, çene plakasını çeneye sıkıştırmak ve cıvatalamaktır.
Yivli (dişli) çene plakaları kullanıldığı zaman, bunlardan birisinin çıkıntısının diğerinin girintisine karşı gelecek şekilde kullanılması, kırıcı çıkış açıklığı, kenarları düz bir dikdörtgen yerine, zigzaglı bir şekil alır. Böylece, yassı ve enli parçaların bol olduğu bir malzemenin kırılması sırasında bu parçaların boylamasına kırılmadan geçmeleri önlenmiş olur. Ayrıca parçalar üzerine, uçları ile yapılmış basınç etkisi de vardır. Çene plakalarının düz veya kavisli (konkav) şekilleri mevcuttur. Kavisli çenelerin kullanılması ile kırıcıdaki ince kırma zonu daha yukarıya kadar yükseltilmiş olur.

Her iki çene plakasının da düz olması durumunda; oynar çenenin salgı hareketi nedeniyle açılıp kapanması halinde, kırıcıya giren malzeme 8 salgı hareketi sonucu kırılarak kırıcıdan çıkar.
Sabit çene düz, oynar çene üst kısmı düz, alt kısmı kavisli olması durumunda; kırıcıya giren malzeme 6 salgı hareketi sonucu kırıcıyı terk eder.
Sabit çene düz, oynar çene kavisli olması durumunda; kırıcıya giren malzeme, düz çene plakalarına göre daha az sayıda salınım hareketi sonucu kırıcıyı terk eder.

Düz çenede kavrama açısı, çenenin her seviyesinde aynı kalmakla beraber, kavisli çenelerin kullanılmasında bu durum değişmektedir. Kırıcı girişinde kavrama açısı değeri en büyük, çıkışında ise en küçüktür. Girişte kavrama açısının büyük olması, düz çene kullanılması durumundakine kıyasla, daha güç kavranacağı anlamı taşır.
Düz yerine kavisli çene kullanmakla;
1-Tıkanma noktası yükselmiş olur. İnce oranının az ve çene hareketinin daha küçük olduğu üst kısımlarda malzemeyi kompakt hale getirmek şansı azalacağından daha az tıkanma olur.
2- İnce kırma zonu genişlediğinden, bu zonda plaka aşınması azalır.
3- Boğazda tıkanma azalacağından salgı genliği azaltılabilir ve hız arttırılabilir. Bu da kapasitede artış sağlar ve daha ince ve daha üniform bir kırma elde edilir. Kapasite artırımım için gücün de artırılması gerekir.
4- Ağızda kavrama açısının daha büyümesi, ağızda kavrama güçlüklerine ve dolayısıyla tıkanmalara yol açabilir.

Ön ve Arka İstinat Kolları: Eksantrik kolun alt başındaki hareket, istinat kolları aracılığıyla, oynar çeneye bir salgı halinde iletilir. Kırmayı doğuran kuvvet, bu kollar aracılığıyla kırılacak parçalara bindirilmekte olduğundan, yapısının buna göre olması gerekir. Genellikle uçları sivri ve ortası daha şişkindir. Dökümden imal edildikleri gibi kaynaklı ve kuşaklı bir yapıda da olabilirler. Önemli olan nokta, istinat kollarının uçlarının dayandıkları yuvalarla birer mafsal oluşturmalarıdır. Bu mafsallar, kırma sırasında daima oynar durumda olacaklarından, bu noktalarda özel tertibatlar yapılmalıdır. Kırıcı boyutları büyüdükçe bu tertibatların da önemi artmaktadır. Kırma işlemlerinde toz kaçınılmazdır. Mafsallarda yağlama uygulanabilirse de toz varlığı nedeniyle sakıncalı durumlar doğabilir. Zamanla aşınan plakalar, ihtiyaca göre değiştirilebilir. Büyük istinat kolları, uç parçaları değişebilir şekilde imal edilmekte, aşınma sonucu sadece bu parçaların değiştirilmesiyle kazanç sağlanmış olur.
Çeneler arasına kırılamayacak kadar dayanıklı bir malzemenin, örneğin çelik bir malzeme, değirmen bilyası v.b. girmesi halinde oynar çenenin ileri hareketi bir anda önlenir ve böylece bütün momentler bir şoka dönüşür. Bu şokun etkisiyle kırıcının hasar görebileceği durumlar olabilir. Bu gibi durumlarda, istinat kolu kırılarak çeneler arası açılır ve hasar önlenmiş olur.
Eksantrik Kolu: Üst ucundaki kovan ana tahrik milinin eksantrik kısmının geçmesine elverişli şekilde yataklandırılmıştır. Alta doğru uzanan kısmında yatay ve düşey kuşaklar bulunabilir. Yerine ve yapacağı işe göre döküm, çelik döküm veya kaynaklı parçalardan imal edilmiş olabilir. Alt ucunda ön ve arka istinat kollarının geçeceği yuvalar bulunur.
Gergi Çubuğu ve Yayı: Hareketli parçaları birbirine irtibatlı tutan gergi çubuğu ve yayıdır. Bunlar olmadığı zaman, parçalar irtibatlarını kaybedebilir ve hatta istinat kolları serbestçe düşebilir. Kırıcının büyüklüğüne göre gergi çubuğu sayısı artabilir. Gergi yayı helezonik bir yay olabileceği gibi, bazı modellerde kauçuk bloklar (çergi takozu) halinde de olabilir. Gergi çubuğu ön ucundan oynar çenenin alt ucundaki yerine geçmekte ve arka ucunda gergi yayı ayarını yapabilecek şekilde çifte somunla (kontra somun) sıkılmış durumdadır. Yayın aşırı gergin olması yay kırılmalarına yol açabilir. Az gergi ise, çalışma sırasında takırtı ve vuruntulara neden olabilir. Gergi yayı ayarı, kırıcı boşta çalışırken dikkatlice yapılmalıdır. Aşınmalar nedeniyle zamanla boşluklar artacağından gerginin de buna göre zaman zaman kontrol edilmelidir.
Ayar Mekanizması: Kırıcının arka kısmına yerleştirilmiş ve eğik yüzeyleri boyunca birbiri üzerinde kayabilen kama şeklinde ikiş parça ayrı ayrı ayar cıvataları ile gövdeden asılı durumdadır. Ön parça düz düzeyinde arka istinat kolunun arka ucunun girdiği yuva bulunur. Ayar vidalarındaki somunları sıkarak veya gevşeterek bu parçaların birbirlerine kıyasla durumları değiştirilerek arka istinat kolunun dayanma noktasının yeri değiştirilebilir. Böylece oynar çenenin sabit çeneye oranla yaklaşıp uzaklaşması sağlanır. Bu mekanizma ile ayar ancak aşınmaları karşılamaya yeterlidir. Boğaz ayarında ciddi değişiklikler yapmak gerekiyor ise, istinat kollarının uzunluklarının değiştirilmesi gerekir. Her ayardan sonra gergi yeniden kontrol edilerek ayarlanmalıdır.
Eksantrik Mil: Kırıcı yapısı gereği, dönen bir hareket öncelikle eksantrik bir harekete ve bu da oynar çenede bir salgı hareketine dönüşmektedir. Eksantrik milin volanlardan aldığı dönüş hareketi, eksantrik kolun kovanında bir eksantrik salgı haline gelmiş olur. Milin kovana giren kısmı, uçlara nazaran eksantrik bir yapıdadır. Eksantrisite oynar çenedeki istene salgı genliği ile ilgili olacağına göre buna uygun ölçüde seçilir. Mil, yüksek kaliteli karbonlu çelikten ve yeteri büyüklükte çapa sahip olarak yapılır. Burada yağlamaya büyük önem verilmelidir. Aksi halde, yatak yakmalar ve rulman arızaları sık görülür. Tozlu bir atmosferde çalışma zorunluluğu iyi bir şekilde keçelendirmeti gerektirir. Eksantrik mil iki ucundaki yataklarla gövdeye sabitlenir ve gövdedeki bu yataklar içerisinde serbestçe dönebilir durumdadır.
Oynar Çene Mili: Bu mil de yüksek karbonlu çelikten ve yeterli çapta imal edilir.Oynar çenenin üst ucundaki kovandan geçerek iki uç uzantısı ile gövde üst kenarındaki yuvalara tutturulur.Burada da iyi bir yağlama ve toza karşı korunma önemlidir.
Volanlar ve Tahrik Şekli: Eksantrik mil iki ucuna çapları aynı iki volan yerleştirilmiştir. Volanlar mile kamalarla tutturulur.Kırıcı hareketinin şekli salgılı ve dengesiz olduğundan volan bulundurulması zorunluluğu vardır. Böylece yük çekimi nisbeten dengelenmiş olur. Dökümden yapılan volanların yüzeyleri düz veya trapez kayışlara göre yatak açılmış durumdadır. Küçük kırıcılarda tek volandan, büyük kırıcılarda çift volandan tahrik yapılabilir. Tahrik düz veya trapez ( V kayışları) kayışlar yoluyla volanlara ve oradan da oynar çeneye iletilmiş olur. Volan ve motor kasnağı çapları arasındaki oranla motor devri yeteri derecede düşürülerek kırıcıya ulaştırıldığından ayrıca bir redüksiyon (devir düşürme, devir azaltma) gerekmemektedir. Büyük kırıcılarda çift volandan tahrikle, eksantrik mildeki yük dengelenmiş olur.
Çene Hareketi: Volandaki dönüş hareketi eksantrik mil ve eksantrik kolun üst başındaki kovanda bir eksantrik harekete dönüşmektedir. Eksantrik kolun alt ucu, arka istinat koluna dayandığından burada bir salgı sallantı yapmaya serbest durumda olan oynar çenenin hareketi, sabit çeneye karşı bir salgı halindedir. Kırmayı meydana getiren bu salgı, oynar çene miline yaklaştıkça daha küçük ve uzaklaştıkça daha büyük bir genliktedir. O halde bu kırıcı, en küçük parçaya en büyük, en büyük parçaya en küçük hareketi yapan bir kırıcıdır. Bu hareket nedeniyle çene alt ucu, üste göre daha fazla aşınır. Oynar çenenin hareketinin genliği, kırmada önemli rol oynar. Kırıcı yapısı, eksantrisite ve diğer hareket mekanizması belirlendiğinde genliğin de belirleneceği açıktır.
Kırma Zonu: Çene plakaları ve yan plakalar arasında kalan ve parçaların kırıcıya girişi ile çıkışı arasındaki bölgeye “kırma zonu” denilmektedir. Kırıcıların bir ağız açıklığı, bir boğaz açıklığı ve bir kavrama açısı söz konusudur. Kırıcılarda genellikle kırıcı zonun üst boyutlarında en ve boy farklı olduğundan ve boy ene göre daha büyük seçildiğinden “ağız açıklığı” denince küçük boyut olan kırıcı ağzı eni yani kırıcı plakaların ağız seviyesindeki mesafeleri kastedilmektedir. Benzer şekilde, “boğaz açıklığı” da kırıcının çıkışında, kırıcı plakaları arasındaki mesafe demektir. Plakaların aralarında meydana getirdikleri açıya da “kavrama açısı” denir. Parçaların çeneler tarafından kavranarak, kırıcı kuvvetin bindirilebilmesi bakımından bu açı önemlidir. Geometrik ilişkilerden görüleceği üzere, aynı kavrama açısı kullanılarak yapılan iki kırıcının ağız açıklıkları aynı ise, çene boyu uzun olan, kısa olana oranla daha yüksek küçültme oranına sahiptir. Bir malzemenin çeneler tarafından kavranabilmesi, kırılan malzemenin özelliğine bağlıdır. Malzeme kaygan ise daha küçük, değilse daha büyük kavrama açısı seçmek faydalı olur. Çeneli kırıcılar genellikle 18-240 arasındaki kavrama açılarında imal edilirler. Sürtünme açısı büyük malzemeyi kırmada ve nadir hallerde bu açı 330 ye kadar çıkabilmektedir. Örneğin, kok kırmak için kavrama açısının büyük olması istenir.
Kırıcıya Verilecek Malzeme Boyutu: Çeneli kırıcılar, ağız ölçüleriyle tanımlanırlar. Örneğin 30X60, 25X50 gibi. Kırıcıya verilecek malzeme boyutu, ağız ölçülerine bağlıdır. Kırılacak parça, ağızdan yeteri kadar aşağı bir seviyeye inebilmelidir ki, parça çeneler tarafından kavranabilsin ve lokal ufalanmalar olmadan kırılabilsin. Genel olarak bir kırıcıya verilebilecek en büyük parça boyutu, ağız açıklığının ( ağzın küçük olan boyutunun) %80-90’ını geçmemelidir. Aksi halde, kırıcı ağzında tıkanmalar nedeniyle kırma aksamış olur. Kırıcı ağız açıklığından büyük parçaların kırıcıya girerek kırma işlemini aksatmasını önlemek için, kırıcıdan önce (tercihen kırıcıyı besleyen besleyici öncesi) kırıcı ağız açıklığı boyutunun %80-90’ı kadar boyutta sabit ızgaralar koyarak, malzemenin kırıcıdan önce bu ızgaradan geçirilmesi tıkanmaları ve kırmadaki aksamaları önler. Malzeme içerisinde, kırıcının çıkış açıklığından daha küçük malzemelerin olması, kırma verimini düşüreceğinden, bu malzemelerin de kırıcıya girmeden hemen önce konacak “by-pass” ızgaraları vasıtasıyla, doğrudan konveyör bantlara ve buradan da eleğe gönderilmeleri son derece yararlı olacaktır.

Kırıcı Ayarları:
1-Boğaz Açıklığı Ayarı: Kamalı ayar tertibatı ile yapılan boğaz açıklığı ayarı, genellikle aşınmaları karşılayabilmek içindir. Daha ciddi ayarlar için, değişik uzunluklarda istinat kolları kullanılmalıdır. Aşınmış çene plakaları kullanmak boğaz açıklığını büyütür. Boğaz açıklığının büyümesi, kırıcı kapasitesini artırmakla birlikte, kırıcıdan alınan ürünün boyutları büyüyeceğinden, sonraki kırma ve eleme işlemlerinde ciddi sıkıntılar doğurur.




Çeneli kırıcıda giriş (ağız) ve çıkış (boğaz) açıklıkları
2-Salgı Genliği: Çene boyunca salgı genliğinin değiştiğinden bahsetmiştik. Boğazda ölçülen genlik, kırıcı salgı genliği olarak tanımlanır. Bazı özel ve küçük kırıcılarda salgı genliği ayarı mümkündür. Genellikle bu bir yapı unsuru olduğundan, kırıcı yapısı ile sabitleşmiş olur. Ancak, arka istinat kolunun dayandığı arka uç yatağının seviyesini alçaltıp yükseltmekle, bu kolun yatımı ve dolayısıyla salgının genliği, belli sınırlar içerisinde değiştirilebilir. Büyük değişiklikler için eksantrik tertibatının değişmesi gerekir. Küçük kırıcılarda 9 mm den, büyüklerde 25 mm den daha fazla salgı genliğine rastlanmaz. Salgı genliği bir yandan cevhere de bağlıdır. Eğer cevher, sert ve kırılgan ise küçük, tersi durumda ise büyük genlikler kullanmak gerekir.
3-Hız: Motor tahrik kasnağını değiştirmekle, belirli sınırlar içerisinde hız ayarı yapılabilir. Hız artışı, düz çenelerde kırıcı ürünü boyutunu etkilemez ama kavisli çenelerde daha ince ürün verir. Hızı artırmakla, gücün de artırılması gerekir. Hız artışı, aynı zamanda kapasite artışı da sağlar. Bu tip kırıcılarda kullanılan hızlar, küçük kırıcılar için 250-300 d/d, büyük kırıcılarda 80-100 d/d ’ ya kadar değişmektedir.
Kapasite: Kırıcılarda kapasite, cevher, kırıcı yapısı, tesis dizaynı ile ilgili birçok değişkene bağlıdır ve bunların bir bileşkesi olarak elde edilir. Kil, lifli yapı, rutubet ve ince malzeme kapasiteyi düşürürken, özgül ağırlık arttıkça kapasite artar. Diğer yandan, kırıcı hızı, kavrama açısı, çene plakaları yüzey şekil ve karakterleri, tesise bağlı olarak ise, besleme yöntemi gibi konular kırıcı kapasitesini etkiler. Küçültme oranı büyüdükçe kapasite düşer.
Motor Gücü ve Güç Sarfı: Başlangıç momentleri yenebilmek için motor kurulu gücünün tam yükten fazla seçilmesi gerekir. Genellikle bunlar arasındaki ilişki;
Tam yük= Kurulu Motor Gücü X 0,85 şeklinde kabul edilebilir. Bu tip kırıcılar, boş çalışmada bile önemli güç harcarlar. Kırıcının boş çalışırken çektiği güç = (0,45 ila 0,50) tam yük şeklindedir.
Kırılan malzemenin tonu başına sarfedilen güç için kesin değerler vermek mümkün değil ise de, kırıcı boyutu büyüdükçe, diğer şartlar aynı kalmak kaydıyla, ton başına güç sarfiyatı azalır; diğer bir deyişle, ünite güç başına kırılan malzeme miktarı, kırıcı büyüdükçe artmaktadır.

Kırıcı Ürünü Boyutları: Yapı ve hareket özelliklerinden dolayı bu tip kırıcılardan elde edilen üründe, bir kısım parçalar boğaz açıklığından büyük boyutlu olabilirler. Bu gibi parçaların üründeki oranları, cevherin özelliklerine bağlıdır. Kırıcıdan elde edilen ürün içerisinde, boğaz açıklığından daha büyük parçaların oranı %15-35 arasında değişmektedir. Bunlar arasında boğaz açıklığının 1,7-2 misli boyutta parçalar bulunabilir.



Tek İstinat Kollu Çeneli Kırıcılar: Kırıcının ana yapı unsurları;
-Gövde
-Sabit çene
-Oynar çene
-Çene plakaları ve yan plakalar
-İstinat kolu
-Gergi çubuğu ve yayı
-Ayar mekanizması
-Eksantrik mil
-Volanlar

Çift istinat kollu kırıcı için verilen bilgilerin birçoğu, bu tip kırıcılar için de geçerli olduğundan, tekrar edilmeyecek, burada sadece aralarındaki farklar incelenecektir.
En önemli yapı değişikliği oynar çenededir. Bu tiplerde oynar çenenin üst ucundaki kovan, bir eksantrik mile geçmektedir. Oynar çene, alt ucuna yakın bir yerden istinat koluna dayanmaktadır. İstinat kolunun arka ucu, ayar mekanizmasındaki yuvasına oturtulmuştur. Gergi çubuğu ve yayı, hareketli parçaların devamlı temas halinde olmalarını sağlar.

Çene Hareketi: Eksantrik milin dönüş hareketi, oynar çene üst ucundaki kovanda dairesel yörüngeli bir eksantrik salgı halinde kendini gösterir. İstinat kolunun arka ucu, sabit konumdaki bir yuvaya dayandığından, istinat kolunun ön ucu, bu yuva merkez ve kol boyu yarıçap olmak üzere bir salgı hareketi yapar. Bu salgının yörüngesi, bir çember yayı halindedir. Görülüyor ki, kovanda dairesel yörüngeli olan eksantrik salgı, istinat kolu ön ucunda çember yayı parçası halinde bir yörüngeye dönüşmektedir. Kırıcı ağzına yakın yerlerde salgı hareketi ileri ve geri, aşağı ve yukarı hemen hemen aynı genlikte iken, boğaza doğru ileri geri hareket genliği azalmaktadır. Hareketin karakteri, istinat kolu ile oynar çene arasındaki açının değişmesi ile de değişir. Çene hareketinin bahsedilen karakteri dolayısıyla kırmayı etkiler. Boğaza doğru indikçe, aşağı yukarı hareketin artışı nedeniyle bu bölgede parçaları aşağı doğru sürükleyen bir durum vardır. Boğazda ileri geri hareketin küçülmesi, kırıcı ürününde boğaz açıklığından iri parça oranının çift istinat kollu kırıcıya oranla daha az olmasını sağlar. Kırılmış malı %90’ ı, açık konumdaki boğaz açıklığı boyutundan küçük olabilir.
Eksantrik milin oynar çene üst kovanına yerleştirilmiş olması, yapısının özelliğini teşkil etmekle birlikte, bu eksantrik yapıya binen aşırı yükler nedeniyle, çok büyük boyutlarda kırıcı yapılması mekanik bazı sakıncalar doğurur. Bazı küçük tesislerde birinci kademe (birincil, primer kırıcı) kırıcı olarak kullanılabilse de sözü edilen yapı ve hareket özellikleri nedeniyle daha çok bir “ara kademe” kırıcıdır.

İş Endeksinin Kullanılmasına Ait Örnekler

1 Mart 2011 Salı

İş Endeksinin Kullanılmasına Ait Örnekler

         ÖRNEK:1
            Açık işletme olarak çalışan bir ocaktan elde edilen manyetit cevherinin ocaktan çoktığı haliyle (tüvenan olarak) %80'i 250 mm elekten geçmektedir.Bu cevher ağız açıklığı 100 mm olan birinci kademe bir kırıcıda (birincil kırıcı,primer kırıcı) kırılmak isteniyor.100 mm ağız açıklığı ile kırmadan elde edilen ürünün %80'inin 85mm lik elekten geçtiği tesbit edilmiştir.
           Bu cevherden saatte 230 ton kırabilecek kırıcının gücü ne olmalıdır?
          Manyetitin iş endeksi =11,02 kWsaat/ton (tablodan)

           ÇÖZÜM:
           1 ton cevher için güç sarfiyatı;







=0,157 kWh/ton

Saatte 230 ton kırılacağına göre;
Kırıcının harcayacağı güç = 230 x 0,157 kWh
                                                 =36,11 kWh bulunur.
Motor gücü, %25 emniyet payı koyularak 45 kW gücünde bir motor seçilmelidir.





ÖRNEK:2
       Bir cevherden saatte 8 ton öğüten bir çubuklu değirmenin harcadığı güç 40 kW olarak bulunmuştur.Değirmene beslenen cevherin %80'i 15 mm elekten geçmektedir.Değirmen ürününün  de %80' i 0,6mm elekten geçmektedir.Saatte aynı miktar cevherin öğütülmesi ve öğütmenin daha ince yapılması,değirmen ürününün %80'inin 0,4 mm elekten geçmesi istenmektedir.Bu yeni duruma göre,değirmenin harcadığı güç ne kadar artacaktır?

       ÇÖZÜM:
1.durumda



2.durumda



bu denklemlerden;




veya
W2=W1X1,29=5X1,29=6,5 kWh/ton
veya
8X6,5=52,0 kWh bulunur.

Eğer değirmen gücü arttırılmazsa,2.durumda saatte öğütülecek miktar  40 / 6,5 = 6,2 tona düşer.